Skip links

Kıdem Tazminatına Hak Kazanmanın Şartları

Kıdem Tazminatına Hak Kazanmanın Şartları

 

Öncelikle iş hukuku davalarında yargılama süreci; alanında uzmanlaşmış, işçi hakları konusunda yasal mevzuat ve teknik detaylara haiz olan, iş hukuku konusunda tecrübe sahibi, avukat kadrosu tarafından takip edilmelidir.

İş hukuku konusunda uzman avukat, işçi ve işveren arasında iş hukukuna konu uyuşmazlıkların çözümü konusunda müvekkiline gerekli tüm hukuki desteği verir. Söz konusu uyuşmazlık çerçevesinde avukatın görevi, vekilliğini yaptığı işçi veya işverenin hak kayıplarına uğramaması için dosya kapsamındaki gerekli çalışmaları yürütür ve davalardan olumlu sonuç alınması doğrultusunda hareket eder.

Hepimiz çok iyi biliyoruz ki içerisinde bulunduğumuz ekonomik yapı, maddi çıkarları ön planda tutmaktadır. Hal böyle olunca zaman zaman işçi hakları geri planda kalmaktadır. Daha fazla maddi kazanım elde etmek adına işverenler çoğu zaman işçi haklarını yok sayabilir veya görmezden gelebilir. Kimi işveren bunu maddi kazanımlarını artırmak amacı ile bilinçli yapar, bazısı ise işçinin haklarından haberdar değildir. Bu gibi durumlarda işçi haklarının korunması devlet otoritesinin vazifesidir. İşçi haklarının korunması bazı yasalar ile sağlanmıştır fakat çoğu işçi, maalesef, haklarını koruyan kanun maddelerinden haberdar değil. Bu aşamada alanında uzman bir iş hukuku avukatı işçiye yardımcı olabilir.

İş sözleşmesi çeşitli nedenlerle sonlandırılabilir. Bunlar; tarafların anlaşması, ölüm, belirli sürenin dolması ve fesih yoludur. Fesih yoluyla sona ermede feshin haklı, haksız, geçerli ve geçersiz olması iş hukuku davaları açısından büyük önem taşımaktadır. Gerçekleşen feshin sebeplerine göre işçinin alacağı tazminatlar kıdem ve ihbar tazminatı başta olmak üzere; fazla çalışma ücreti, ücret alacağı, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağı, yıllık izin, hafta tatili ücreti, prim alacağı, toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan işe iade davalarına ilişkin alacaklar, asgari geçim indirimi ve benzeri alacaklardır.

İş sözleşmesi haklı nedenle sonlanan işçi, buna dayanarak tüm işçilik alacaklarını talep edebilir. Kıdem ücretine hak kazanabilme şartlarını sıralarsak;

1-) 4857 sayılı İş Kanunu’na göre İşçi Olmak: Yürürlükte bulunan 4857 sayılı İş Kanunu’na göre iş sözleşmesi ile bir işverenin işyerinde çalışan kişiye işçi denilmektedir. İş sözleşmesinin yazılı veya sözlü olması arasında hiçbir fark yoktur. Uygulamada çoğunlukla işçiler yazılı bir sözleşme olmadan fiilen çalışmaktadır. İş Kanunu’nun 14. Maddesi aşağıdaki iş ve meslek grupları içerisinde yer alan şahısların yaptığı çalışmayı işçilik saymadığı için, bu kişiler işçi olmamaları nedeniyle kıdem tazminatı alamazlar:

  • Deniz ve hava taşıma işlerinde çalışanlar,
  • 50’den az işçi çalıştırılan (50 dahil) tarım ve orman işlerinin yapıldığı işyerlerinde veya işletmelerinde çalışanlar,
  • Aile ekonomisi sınırları içinde kalan tarımla ilgili her çeşit yapı işleri,
  • Bir ailenin üyeleri ve 3 üncü dereceye kadar (3 üncü derece dahil) hısımları arasında dışardan başka biri katılmayarak evlerde ve el sanatlarının yapıldığı işlerde çalışanlar,
  • Ev hizmetlerinde çalışanlar,
  • Çıraklar,
  • Sporcular,
  • Rehabilite edilenler,
  • Esnaf ve Sanatkarlar Kanunu’nun 2 nci maddesinin tarifine uygun üç kişinin çalıştığı işyerlerinde çalışanlar.

2-) Bir Yıl Çalışma Şartı: Bir işçinin kıdem tazminatına hak kazanabilmesi için aynı işverenin işyeri veya işyerlerinde en az 1 yıl sürekli çalışması gerekir. İşçi, işverenin işyerinde 1 yıldan daha az süre ile çalışmış ise kıdem tazminatı alması mümkün değildir. İşçi aynı işverenin farklı işyerlerinde, hatta farklı şirketlerinde çalışsa bile 1 yıllık sürenin hesaplanmasında tüm bu çalışmalar göz önünde bulundurulur.

3-) Haklı Fesih Şartı: İş sözleşmesi ister yazılı isterse sözlü olsun belirsiz süreli iş sözleşmesi olmalıdır. Belirli iş sözleşmesi ile çalışılan işyerinden sözleşme bitiminde kıdem tazminatı talep edilemez. Belirli iş sözleşmesi, belli işlerde veya belli bir işin tamamlanması için işveren ile işçi arasında yazılı olarak yapılan sözleşmelerdir. Belirli iş sözleşmeleri işin bitimi ile veya sözleşmede kararlaştırılan şartın gerçekleşmesiyle kendiliğinden sona erer, kendiliğinden sona eren bu iş sözleşmelerinde kıdem tazminatına hak kazanılamaz. Ancak, belirli iş sözleşmesi sözleşmede kararlaştırılan işin bitiminden önce işveren tarafından haksız nedenlerle, işçi tarafından haklı nedenlerle feshedilirse işçi kıdem tazminatı almaya hak kazanır.

 

İşçinin Haklı Fesih Halleri Nelerdir ? 

  1. Ücretinin SGK’ya eksik bildirilmesi sebebiyle, işten ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanır.
  2. Fazla mesaisi ödenmemesi sebebiyle işten ayrılan işçi kıdem tazminatına hak kazanır.
  3. Zorunlu askerlik nedeniyle işinden ayrılan çalışanlar kıdem tazminatına hak kazanır.
  4. Emeklilik için gerekli süreyi ve prim ödeme gün sayısını dolduran çalışanlar, kendi isteği ile işten ayrılırsalar dahi kıdem tazminatı alabileceklerdir.
  5. Evlilik tarihinden itibaren bir yıl içinde evlilik sebebiyle işinden ayrılan kadınlar, kıdem tazminatına hak kazanır.
  6. Çalışanın ölümü üzerine sözleşmenin sona ermesi halinde, vefat eden işçinin kıdem tazminatı hakkı vardır.
  7. İşyerinde cinsel tacize uğrayan işçinin durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa, bunun üzerine iş sözleşmesini fesheden işçi kıdem tazminatına hak kazanır.

 

Haklı nedenle iş akdinin feshedilmesinin başlıcaları bunlar olarak sayılsa da, iş kanunundan doğan ve iş işçiye iş akdini haklı nedenle sonlandırmasını sağlayan birçok özel durum vardır. Bu nedenle her iş akdinin sonlanması gerektiren olay uzman bir iş hukukçusu tarafından değerlendirilmesi gerekir.

Originally posted 2022-08-04 12:20:17.